Çiftçilerimiz hayvanlarına bağlamış oldukları ekipmanlar yardımı ile tarlalarını sürerlerdi. Fakat traktörün icadı ile bu ikinci planda kaldı. Tarım da kullanılmakta olan öküzler oldukça yavaş hareket etmekte ve ona göre de ürün gelişimi yapılmaktaydı fakat traktörün icat olması ile tarım oldukça fazla hızlanarak üretim çok daha fazla yapılmaya başlandı.
Bir Amerikalı mucit olan John Froehlich içten yanmalı olmakta olan traktörün icadını 1892 yılında gerçekleştirdi. Bu traktörün çalışma şekli ise arka tekerleğin büyük olması ve ön tekerleğin küçük olması üzerine olmuştur ki günümüzde de traktörler bu şekilde olmaktadır. Bunun nedeni ise bulunduğu zemine iyi bir basma sağlaması ve toprak aralarına girmesi ile en iyi performansı sağlaması oldu. Buna ağırlığının da etkisi oldukça büyük olmuştur.
Traktörler kullanımları açısından zor arazi şartlarına uyum sağlamaktadırlar tarla, bağlar, bahçeler ve dağlık arazilere çıkışlar da kullanımı oldukça iyi olmuştur. Takılmış olduğu her noktadan tekerlekleri yardımı ile kurtulabilmektedir ki özel olarak icat edilmiştir. Traktör günümüzde şehirlerde görmemiz olanaksız olup çokta nadir olsa sanayilerde karşılaşabiliriz. Büyük bir görünüşü ile buldozeri andırmaktadır.